Saturday, 12 December 2015

Çocuklarımızın ruh sağlığı için günde 5 porsiyon!






İngiliz bilm adamlarının yapmış olduğu araştırmalar gösteriyor ki; ruhsal problemlerinin dörtte üçü 18 yaş ve öncesine dayanıyor ( Guardian,Simon Newitt, Mart 2015). Elde edilen bu veriler ya da şimdiye kadar yapılan çalışmalar bizlere, genç yaş grubuna yönelik destek ve çalışmalarımızı artırmamız, bu konuda  daha titiz ve dikkatli olmamız  gerektiğini söylüyor. Bu sonuçlar neticesinde erken ve hızlı önlemler almadığımız takdirde, önümüze fena bir fatura çıkacak gibi görünüyor! Karşımıza çıkabilecek muhtemel fatura, psikolojik ve de ekonomik olarak sadece yakın çevremizi, evimizin içini değil; ülkemizdeki refah seviyesini ve sağlığa ayırdığımız bütçeyi de sarsacaktır! 

Gene geçtiğimiz yılda Amerika'da yapıla bilimsel bir araştırma sonucunda; ekonomik olarak zengin bir altyapıdan ya da çevreden gelen çocuklarda depresyon ve anksiyete oranının normallere oranla iki katı daha fazla olduğunu ortaya çıkarmış. Araştırmadaki bilim adamları, böyle bir sonucun sebebini zengin alt yapısı olan ailelerden gelen bu çocuklardaki okul ve aile baskısına bağlıyor ( The Telegraph, Graeme Paton).

Çıkan bu sonuçlar aklımıza pek çok soruyu ve tartışmayı getirebilir ama ben burada öncelikle şuna dikkat çekmek istiyorum: içinde bulunduğumuz çevre şartları,  ekonomik seviyemiz hızla iyişeşirken; psikolojik sağlımız aynı oranda iyiye doğru artış göstermiyor! Kısaca "hayat tarzımız zenginleşiyor ama -gerçek bir zenginlik olan - ruh sağlığımızı kaybediyoruz!" Hangisinden vazgeçeceğiz peki? Elbette ikisinden de vazgeçelim demiyorum; sadece her ikisi arasındaki dengemizi kaybetmeyelim. Refahımızı artırma gayretimiz kendi ve aile sağlığımızı çökertmesin. Bu noktada ifade etmek isterim ki, çocuklarımıza ve gençlerimize gerek evlerimizde gerekse okullarımızda sağladığımız zengin ortama onların ruhsal gelişim ihtiyaçlarını da dahil etmek gerekir. 

Aileler; *çocularımız akademik olarak başarılı olacak, iyi ve prestijli meslekler edinecek diye onların üzerlerine taşıyabileceklerinden fazla sorumluluğu yüklemekten, onları sonu gelmeyen yarışa sürüklemekten kaçınmalıdır. Onlara psiko-sosyal açıdan dengeli bir yaşam kazandırabilmek için gün boyunca tüketebilecekleri, zengin bir tabak sunulmalıdır. Bu 5 porsiyonluk yaşam biçimi geliştirme menüsünü mutlaka ve düzenli olarak almaları, bu davranış dizisini alışkanlık haline getirebilmeleri için gerekli motivasyon ve desteği sağlama noktasında yanlarında olmalıdır.

Çocuk ya da gençlerin gün boyunca alacakları bu 5 porsiyonun neler olduğuna kısaca değinmeden önce, size Londra'daki Highgate adlı okulun bu konudaki çalışmalarından bahsetmek istiyorum. Gazeteler ve medyadan takip ettiğim kadarıyla bu okul, "mental health- -ruh sağlığı" başlığı altında yaptıkları konferansa yılda £18.000 bütçe ayırıyor ki bu da yaklaşık 81.000 Türk Lirasına tekabül ediyor! Anlaşıldığı üzere bahsettiğim okul, öğrencilerinin psikolojik sağlığına en az akademik başarıları kadar değer vermekte, önemsemektedir. Okul yöneticisi Adam Petit'in bu konferanslardan birinde yaptığı ve Daily Teşegrafa verdiği konuşmasında;  sağlıklı beslenme noktasında '5 porsiyon meyve ya da sebze tüketimi modelinden' yola çıkıp; çocukların ruh sağlığı için günde 5 defa uygulanması gereken şartları sıralayıyor sonra bunun hayata geçirilmesi için orada bulunan eğitimcileri ve velileri elbirliği yapmaya çağırıyor.

İşte bu yazımda sizlerle paylaşmak istediğim fikir buradan geliyor. Psikolojik sağlık için günde 5 porsiyon alınması gereken menü listesi kendi ifade ve eklemelerimle şöyle :

1 . Günü Planla 

Ne kadar ödevin var listele. Bu ödevlere ayıracağın süreyi ve ardından tüm gün yapacaklarını mutlaka planla. Boş vakitlerin de yapacakların da bu plana dahil olsun. Edineceğin planlı ve düzenli yaşama alışkanlığı stresini azaltacak; sana bugün ve gelecekte mutlu, verimli, başarılı, sağlıklı bir gün ve yaşam kazandıracaktır. Ders çalışma sürecin boyunca instagram, twitter, facebook, akıllı telefon vb.den uzak dur! İnternette geçireceğin süreyi mutlaka sınırlandır. Ödevlerini yaparken öğretmenlerinin ödevi yapman için tavsiye edebileceği süreyi geçme! 

2. Spor ve oyun  

Spor: Unutma, haftada en az üç gün yapabileceğin en az 20 ila 30 dakikalık egzersiz senin zihinsel ve bedensel sağlığını artıracaktır. Kalp, beyin  vb organlarını besleyecek, güçlendirecek. Mesela yapabileceğin bu etkinlikler ilgi ve alakana göre yüzme, koşu, bisiklet, şut çekme, ip atlama, jimnastik  vb olabilir.   

Oyun: Aile üyelerinden biri ya da birkaçı ile eğlenip dinlenebileceğin bir oyun seç ve oyna. Örneğin; satranç, scrabble, puzzle, lego...bunlardan sadece bir kaçı.  Bu oyunu seçerken; planladığın süreye uygun olup olmadığını, hafta sonu_hafta içi ya da tatil günü olup olmadığını göz önünde bulundurarak karar verebilirsin.  

3. Bilgisayar, televizyon, telefon..  

Ders çalışma süren boyunca televizyon, akıllı telefon vb den uzak dırmalısın. İnternette geçireceğin süreyi, telefon konuşmalarını, televizyonda geçireceğin vakti mutlaka sınırlandırmalı ve bunu planına dahil etmelisin. Bu noktada kendine vermiş olduğun sözü unutma! İnternette geçireceğin süre 30 dakikayı geçmemesine ve bu araçları göz önünde kullanmaya özen göster.

4. Eğlenceli Okuma 

Her gün bir kaç sayfa ile sınırlı olsa bile sevdiğin, ilgini çeken bir kitabı okumaya vakit ayır. Bu etkinlik, duygusal, ruhsal ve zihinsel olarak seni mutlaka besleyecek, zenginleştirecektir. Muhakeme yeteneğini, yaratıcı yönün, kelime hazinen. sen okudukça hızla gelişecektir. 

5. Düzenli Uyku

Sağlıklı, zinde bir gün için uyku saatlerin yaşının, bedeninin gerektirdiği ölçüde, düzenli ve kesintisiz olmalı. Bunu sağlayabilmek için; klasik saat dışında, uyumana engel olabilecek, uyku saatini geciktirebilecek, telefon, televizyon, bilgisayar, tablet vb aletleri odana alma! Senin için yeterli uykuyu karşılayamadığında gün boyu stres, dikkat dağınıklığı, sakarlık, huzursuzluk, anksiyete vb. sorunları yaşayabilir verimsiz bir gün geçirebilirsin ! 

Ruhsal sağlık konusunda; aileler,  eğitimciler, psikologlar...kısaca çocuk ve gençlerin çevrelerindeki yetişkinler olarak elele verip ciddi çalışmamız gerektiği inancındayım. Dolayısıyla -Highgate okulunun misyon edindiği gibi- bizim de bu yaklaşıma sarılıp ( ruh sağlığın için günde 5 kez!), bir kampanya olarak ele alınmasını, ülkemizde desteklenmesini sağlamak dileğim ve önerim.   

Şahsım adıma İnstagramım ve bloğum aracılığı bu kampanyada çocuklar, gençler, aileler ve eğitimciler için bir adım atmış, el uzatmış olduğuma inanıyorum. 
Şimdi sizlerden de çocuklarımıza "ruhsağlığın için günde 5 kez !" başlığı altında sıralanan maddeleri alışkanlık edindirme noktasında  desteğinizi bekliyorum.

Sevgilerimle 




No comments:

Post a Comment