Bu yazımda sizlere "kariyer seçimi " yolunda çocuklarımızla neler yaşayabileceğimiz ve bu konuda onlara nasil yardim edebileceğimiz noktasında bir giriş yapmak, genel bir çerçeve sunmak istedim.
Yeni eğitim ve öğretim yılının henüz başında iken; eğitimciler, aileler ve gençler ile yapılabilecek işbirliği; bilinçlendirme, farkındalık kazandırma çalışmaları sayesinde kariyer yolundaki hedeflere doğru güçlü temeller atma fırsatını yakalayabileceğimizi dolayısıyla daha mutlu bir geleceğe hazırlık yapmış olacağımızı düşünüyorum.
Çocuklarımızın sahip olduğu çevre; dünyaya geldikleri ilk günden itibaren onlar için sağlıklı bir yaşam, iyi bir eğitim, mutlu bir gelecek verme gayretinde olur. Hatta bu çevre; çocuklarına kendi hayalini kurup da erişemediği imkanları, fırsatları sunmak ister!
Daha küçücük yaşlarda "büyüyünce ne olacaksın?" sorusunu duymaya başlar çocuklarımız. Biz büyükler de daha o yıllardan verecekleri cevabın heyecanını yaşar, hayallerini kurarız. İlk dişleri çıktığında partiler düzenleriz onlara. Bu partinin önde gelen oyunlarından biri olan "gelecekteki mesleklerini tahmin oyunu " oynarız. Çocuğumuzun önüne "makas, kalem, kitap, top vb."eşyaları yerleştirir sonra da bunlardan birini seçmesini bekleriz. Çocuk eğer topu seçerse "futbolcu", makası seçerse " terzi" kalemi seçerse "öğretmen" vb olacak der, sonra onun o halini düşünüp neşeleniriz.
Bu kadar da erken yaşlarda bu konuyu kafamıza takmamıza rağmen, çocuklarımız liseli yıllara geldiğinde hala hangi bölüme yönelecekleri konusunda hangi dersleri seçecekleri konusunda bir çatışma yaşar. Lise bitip de ardından üniversite başvuru formu önüne geldiği zaman gene çatışma içindedir. "Acaba hangi alanı seçsem" diye düşünür bu defa!
Bu durum gençlerimizi olduğu kadar onların çevrelerindeki yetişkinleri de stres altına alır. Bu konuyla ilgili pek çok görüş gelmeye başlar önlerine! Bu defa genç bilinç altında biran önce karar verip, tercih formunu doldurmak, bu belirsizlikten kurtulmak ister. Artık üniversite tercih formu dolmuş, sonuçlara yönelik telaş başlamıştır. Kafalarında pek çok soru birbirini kovalamaktadır:
"Acaba seçeneklerim gerçekçi oldu mu?"
" Sıralamamı doğru yapabildim mi?"
" Kaçıncı tercihimi kazanacağım?"
..
gibı sorular uzar gider.
Derken tercih sonuçları belli olur ve genç üniversiteye başlar. Bu gençlerden bazılarının karasızlığının devam etmekte olduğunu görürsünüz. üniversitedeki ilk yılını aklında; "bu sene sınavı bir daha denesem mi?" sorusu ile geçirir! Bazıları da artık son seneye gelmiştir ama zihninden geçen sorular , yaşadığı belirsizlikler bitmemiştir:
" Üniversite bitmek üzere şimdi ne yapacağım? "
"Meslek hayatıma nereden. başlayacağım?"
"Mastır yapmalı mıyım? Yapacaksam Nezaman başlamalıyım?
"Yabancı dil sorunumu nasıl çözeceğim? Yurt dışına mı çıksam?"
gibi sorularla doludur kafası.Dikkat ederseniz burda gencin yaşıyor olabileceği maddi endişelerden hiç bahsetmedim!
Bir an önce içinde bulunduğu belirsizlikten kurtulmak ister ama bunu nasıl yapacaktır?
Yukarıda kelimelerle çizmiş olduğum tablo kendi başımıza gelmemişse bile yakınlarımızdan birilerinin başına mutlaka gelmiştir ve buna bizler de az çok şahit olmuşuzdur. Oysa yolun daha başından sormaya başlamamış mıydık? Büyüdüğün zaman ne olacaksın? sorularını sormaya. Peki şimdi hala bu belirsizlik niye ? İpin ucunu kim nerede kaçırmıştır? Elbetteki bu sorunun tek bir cevabı ve tek bir nedeni yoktur.
Bu yolda ülke olarak, üniversiteler, öğretmenler , aileler olarak hangi düzeyde olduğumuzun; mesleki rehberlikte nekadar deneyim kazanmış olduğumuzun ve işbirliği içinde olup olamadığımızın önemi büyüktür.
Herşeyden önce bugün bulunduğumuz seviyeyi iyi analiz edip mesleki rehberlikte dünya ile yarışır konuma gelmek, güncellenmek üzere ihtiyaçlarımızın neler olduğunu tesbit etmeliyiz. Daha sonra yapılması gerekenlerin kararını verip görev dağilımı yapmalıyız. Mesela milli eğitim, yeni öğretim döneminden önce "mesleğe hazırlama programını" gözden geçirip güncellenmiş hali ile okul müfredatına sunabilir. Okul müdürü bu müfredatın en iyi şekilde işlemesi için rehber öğretmene destek olabilir. Rehber öğretmenler programları doğrultusunda ailelere ve öğrencilere eğitim verebilir. Okul, okul dışındaki kurumlarla iş birliği yaparak öğrencilerine buralarda staj fırsatları oluşturabilir. Çeşitli meslek gruplarından başarılı kişiler, rol modeller davet edilip öğrencilerle buluşmaları sağlanarak bilgilendirilebilir. Akademik dersler dışında da etkinlikler ya da kulüplerle öğrencilerin kendilerini tanıma fırsatları oluşturulabilir. Üniversitelere geziler düzenleyebilir. Üniversiteler ya da meslek okulları birleşerek kariyer fuarları yapabilir. Bu fuaralarda öğrencilerle yüzyüze konuşma şansı verebilir. Böylece öğrencilerin hedefe yönelik motivasyonları ve ilgileri canlı tutulabilir.
Şunu da ifade etmeliyim ki okul öncesi ya da sonrası yaş dönemi çağının kariyer eğitimi kendine özgüdür. Çocuğumuzun kariyer eğitimi yaş ve kabiliyetleri göz önünde bulundurularak verilir.
Yukarıda, İngiltere'de Kent Üniversitesi kariyer servisinin hazırladığı ve benim Türkçe'ye çevirerek size sunduğum bir şema görüyorsunuz.
Bu Şema gençlerimizin kariyer planlarını nelerin etkileyebileceğini gösteriyor.
Genç okuyucularıma şimdilik tavsiyem:
* bu grafiği inceleyip kendilerine uygun özelliklerin ya da şartların zihinlerindeki meslekle ne kadar özdeşleştiğini bulmaya çalışmaları olacaktır.
* gene arzu ederlerse grafikteki her bir başlık altına kendilerini özetleyen bir yazı yazarak farkındalık edinebilirler.
Bu yazım ile sizlere bir ışık tutabilmiş olmayı ve bloğunuzda tabiri caiz ise yeni bir menü sayfası açabilmiş olmayı temenni ediyorum. İlerideki yazılarımda bu menüde gençler ; meslek seçimi yolunda neler yapmalı ya da yapmamalı bulabilecek. Çeşitli meslekler, üniversiteler ve onların tanıtımları vb konularıda daha detaylı bilgilerle karşılaşabilecek.
Sevgilerimle
No comments:
Post a Comment